ı
şimdi bir otel resepsiyonunda
“maalesef boş odamız kalmadı” hayal kırıklığıyım
rakı şişesinde balık gibiyim
solungaçlarım som keder
pullarım zifir hüzün
mutsuz su kuşları gibi
suları şıpırdatmadan yüzüyorum
kurşun işlemiyor gövdeme
bıçak kesmiyor etimi
bir tebessüm bile bıçak yarası gibi sırıtıyor yüzümde
şarkılarda kayboluyor, şiirlerde çürüyorum
ıı
göğsüme mıh gibi çaktığın sensizlik
üstüme ölü toprağı gibi serdiğin bu yorgunluk
nasıl kalkacak üstümden
nasıl kuruyacak gözlerimdeki bu nem
nasıl bayram yerin dönecek
deprem üstüne deprem yaşayan düş ülkem
kaç jilet artığı şarkıda etkisini kaybedecek bu acı
kaç kangren şiirde alışacağım yokluğuna
daha kaç yangından sağ çıkıp
daha kaç yangına gönüllü düşeceğim
ııı
kol kırılır yen içinde kalırmış meğer
kan kusulur, kızılcık şerbeti içtim denirmiş
merhem yokmuş bu acıya
teselli yok
herkesin içinde kanayan dikiş tutmaz bir yara
kalubelaya dek süren müebbet bir acıymış
yananlara sor
ateşinde bir şarkısı varmış
yanmadan söylenemeyen
yanınca…
bir daha küllenemeyen
Yücekaya Ömer 2
Kayıt Tarihi : 26.1.2023 14:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!