Aşk çığlık çığlığa bizden gidiyor!
Gönlümde büyüyen arsız hercai…
Ansızın
d/üşüyorsun
g/özümden…
Oysa biz mavi düşlerin beyaz kelebeği,
Belki, gök kuşağının görülmeyen 8. rengi…
Öylesine sessiz, sakin beklerken,
Kırıldı akrep-yelkovan, saniyeler karıştı…
Desem ki, güneşinle doğup, gece karanlığa gömülmek…
Desem ki, zamansız gelen ecel vakti sevişmek…
Sevmek, minik bir kalp atışında, nefes nefese hissetmek…
Ve en masum düşler ile, gelip durmak kapında…
Bir rüya ki o, en başta çocuk çığlığında;
Can bulmadan ölen bebek, anne karnında…
Umutlar, bizim umutlarımız…
Onlar bir tek masal tadında.
Ah, gecelerin uzun saçlı, haylaz çocuğu!
Gelip geçti dünyandan kuru bir y/el gibi…
İnkârlarımın inkârında, diplerde bir kara kutu…
Seni yazdım durdum ıslak kumlara, tozlu yollara.
Değil mi ki ayna; yüzüm yüzüne…
Her bakışta kırılıyor düşmeden yere!
Ve şimdi gülümse!
Zaman yok heba etmeye…
Ölüm huzuru doğmuşken şu gönlüme,
Öylesine gitmek kapkara bir geceye…
Sahi, söylesene!
Bende batan o güneş,
Kimlere doğdu?
Arzu TETİK (DELİKTAŞ)
Kayıt Tarihi : 19.2.2013 04:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)