Bir at bile kırk yıl koşarmış derler.
Ben koşmaya başlayalı elli yılı da geçti,
Artık nasıl eskimeyeyim, dedin.
Kabullenmiştin..
Kadersizim, çilelim, gülmezim.
Bizler içindi tüm çektiklerin; bilmez miyim?
Dertlerini içine gömdün de belli etmedin.
Yaklaşık kırk gece nefesini dinledim,
Her yeni güne yeni bir umutla girdim.
Bir şubat ayazıydı vakitlerden yine,
Umudun bittiği yerde
Seni zor teslim ettim.
Güneş kaç kez battı tepelerin ardında?
Ve kaç turna katarı geçti o günden beri?
Bilemem, hiç saymadım ki.
Artık anlamı yok eve gelmelerin,
Ve seni ne kadar sevdiğimi söylemenin.
Yok artık gelişimize sevinmeler, tatlı telaşlar
Viran kaldı ardından evler, bahçeler, bağlar..
Ceketinin cebinde bir tutam kurumuş üçgül,
Yokluğuna ağlar.
Havada yine üçgül kokusu var.
Neden bu kadar acımasız üçgüller?
Ve neden hep sen sen kokarlar?
Ne zaman gönlüme düşsen,
Yüreğimin bir köşesinde
Gizli bir yara kanar kanar.
Küçük bir kız çocuğu
Sessizce sensizliğine ağlar..
Naime Koç Özeren
Ben sana aylarca tertemiz baktım.
Yaşasaydın, daha da baksaydım.
Orada oturman yeterdi.
Benim anneler günüm doğduğum gün derdim,
Anneler günün kutlu olsun.
Ahiretin nur mekanın cennet olsun
Tüm annelerin ellerinden öperim
Vefat edenlere rahmet dilerim
Kayıt Tarihi : 8.5.2022 10:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!