Saz ve Söz üzerine
Acırım ben gurbet elde kalana,
İnanır duyduğu her bir yalana,
Hayalleri uğradıkça talana,
Yaşayan ölüden bir farkı kalmaz.
Gurbet elin kahrı zordur, çetince
Beni vuran ela gözlü avcı mı?
Vurdu yüreğimden dağlatır beni,
Kararımı vermiş bilmem savcı mı?
Gönlüm mahkum oldu ağlatır beni.
Ela gözlü vurdu beni sırtımdan,
Ela gözlü çektim aşkın kahrını,
Bade diye verdin içtim zehrini,
Dönüp bakmam yadlar görsün çehreni,
Sana son sözüm bu Allah'ından bul.
Dikeninden geçtim gülün cefalı,
Hasbihal edelim sazım seninle,
Ela gözlü yari analım bugün.
Bana aşkın od’u lazım seninle,
Dertli dertli çal ki yanalım bugün.
Şu benim halimden anlayan olmaz,
Yüce dağın başı meskenin oldu,
Yaktın yüreğimi dağladın anam.
Şakıyan bülbülün suskunun oldu,
Gönlüme karalar bağladın anam.
Şu dünyadan gelip geçtin gülmedin,
Yanık kerem gibi yandım timsali,
Küllere sor beni küller anlatsın.
Çektirdiğin derdin yoktur emsali,
Tellere sor beni teller anlatsın.
Bu aşkın elinden ağlayıp durdum,
Ozanlıkta yoktur gözüm,
Sırma tele aşığım ben.
Konuşursam çoktur sözüm,
Gonca güle aşığım ben.
Dert mazluma çevirse de,
Allah Allah diye zikir edenden,
Mevlam razı olsun der Aşık Ali.
Kuru ekmek yiyip şükür edenden,
Bi'haberdar gözü kör Aşık Ali.
Bizim ellerimiz camili güzel,
Kara gözlü yârdır benim bildiğim,
Aktıkça gözümden yaştır sildiğim,
Bir zamanlar dağı taşı deldiğim,
Ferhat yaratılmış "Aşık Ali'yim"
Selvi boylu güzellere hastayım,
Vatan borcu diye yola,
Düşüp gitti asker agam.
Nasip olmaz bu her kula,
Şafak bitti asker agam.
Mardin ellerine saldık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!